HUKUK
Danıştay'dan özel güvenlik görevlilerini ilgilendiren kritik 'yenileme' kararı!
ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN HAKARET SUÇULARI
İdare mahkemesi davacı olan özel güvenlik görevlisinin basit hakaret ve kamu kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işlediğinden bahisle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini,
Yine başka bir Asliye Ceza mahkemesinde davacının Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediğinden bahisle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararların itiraz edilmeksizin kesinleştiğine değinmiştir.
İDARE MAHKEMESİ: 'TAKDİR YETKİSİ' DEDİ
İdare mahkemesi, davacının ceza mahkemesinde yargılanmasına sebebiyet veren fiillerin niteliği ve yürütmekte olduğu özel güvenlik hizmetinin hassasiyetine bakıldığında hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda söz konusu eylemleri sebebiyle güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesinde idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde hareket edildiği sonucuna varıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi de İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
GÜVENLİK GÖREVLİSİ DAVAYI DANIŞTAY'A TAŞIDI
Davacı tarafından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kişi hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı, bu yönde Danıştay içtihatlarının bulunduğu, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, 15 yıl özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığı ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürmüş ve Danıştay'a başvurmuştur..
DANIŞTAY'DAN DİKKAT ÇEKEN KARARLAR
Danıştay davacı olan özel güvenlik görevlisiı hakkında Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş bulunan kararları incelemiş; davacının adli para cezasına mahkum edildiği ve verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğine değinmiştir.
Danıştay söz konusu kararların ise Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesinde sayılan bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyeti içermediği gibi maddede ismen sayılan suçlardan da olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından ise, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesi'nin "Kanunun 10. maddesi (d) bendinde belirtilen şartları taşımasına rağmen hakkında yapılan güvenlik soruşturması olumsuz olan şahıslara çalışma izni verilip verilmemesine il özel güvenlik komisyonu karar verebilecektir." düzenlemesi gerekçe gösterilerek davacı hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğundan bahisle dava konusu işlem tesis edilmiştir.
DANIŞTAY: ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ OLMASINA ENGEL TEŞKİL ETMEYEN CEZA KARARLARI GEREKÇE GÖSTERİLMİŞ
Dolayısıyla davalı idare tarafından, davacının kanunen özel güvenlik görevlisi olmasına engel teşkil etmeyen ceza mahkemesi kararları gerekçe gösterilerek dava konusu işlemin tesis edildiği, bunun dışında ise davacı hakkında güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna ilişkin başkaca bir iddia ve belgenin ortaya konulmadığı görülmektedir.
Danıştay "Genelge ile davalı idareye verilen, Kanunun 10. maddesi (d) bendinde belirtilen şartları taşımasına rağmen hakkında yapılan güvenlik soruşturması olumsuz olan şahıslara çalışma izni verilip verilmemesine yönelik yetkinin, yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasına yönelik başkaca sebeplerin varlığı haline münhasır olduğu açıktır.Kanunun 10. maddesi (d) bendinde belirtilen şartları taşımasına rağmen haklarında verilen ceza mahkemesi kararlarının güvenlik soruşturmasının olumsuz kabul edilmesine gerekçe gösterilmesi yönündeki uygulamanın Kanun'un 10. maddesini anlamsız kılacağı ve hukuki belirsizlik yaratacağı şüphesizdir." demiştir.
'HUKUKEN GEÇERLİ KABUL EDİLECEK NİTELİK TAŞIMIYOR'
Danıştay kararında "Bu durumda, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna ilişkin ileri sürülen ceza mahkemesi kararlarının davacının özel güvenlik görevlisi olarak çalışmasına hukuken engel olabilecek ve hukuken geçerli kabul edilecek bir nitelik taşımadığı, bunun dışında idare tarafından davacı hakkında başkaca bir iddia ve belgenin de ortaya konulmadığı anlaşıldığından, davacının özel güvenlik görevlisi kimlik kartı ve çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir." diyerek temyize konu olan idare mahkemesinin kararını 05/07/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak bozmuştur.
İşte o karar;
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/781 E. , 2021/3769 K.
"İçtihat Metni"
T.C. D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/781
Karar No : 2021/3769
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : . Valiliği
VEKİLİ : Av. .
İSTEMİN_KONUSU : .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının "özel güvenlik görevlisi kimlik belgesi"nin yenilenmesi istemli başvurusunun, hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle reddi ile mevcut özel güvenlik kimlik kartının iptal edilmesine ilişkin İl Özel Güvenlik Komisyonunun . tarih ve . sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: . İdare Mahkemesince verilen . tarih ve E:., K:. sayılı kararla; . Asliye Ceza Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile davacının basit hakaret ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işlediğinden bahisle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yine . Asliye Ceza Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile de davacının Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediğinden bahisle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararların itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davacının ceza mahkemesinde yargılanmasına sebebiyet veren fiillerin niteliği ve yürütmekte olduğu özel güvenlik hizmetinin hassasiyetine bakıldığında hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda söz konusu eylemleri sebebiyle güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesinde idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde hareket edildiği sonucuna varıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu .. İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kişi hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı, bu yönde Danıştay içtihatlarının bulunduğu, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, 15 yıl özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığı ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : .
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin ve davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının yenileme eğitimini tamamlayarak özel güvenlik görevlisi kimlik belgesinin yenilenmesi talebiyle davalı idareye başvuruda bulunduğu, davacı hakkında 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 11. maddesine istinaden Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması yapıldığı, yapılan soruşturma neticesinde, davacının . Asliye Ceza Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile basit hakaret ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işlediğinden bahisle 546 gün karşılığı 10.920,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yine . Asliye Ceza Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile de Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 354 gün karşılığı 7.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görüldüğünden, . tarih ve . sayılı İl Özel Güvenlik Komisyonu kararıyla davacının başvurusunun reddedilmesi ve mevcut özel güvenlik kimlik kartının ve çalışma izninin iptal edildiği, anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile özel güvenlik izninin verilmesine, bu hizmeti yerine getirecek kişi ve kuruluşların ruhsatlandırılmasına ve denetlenmesine ilişkin hususlar düzenlenmiş; 10. maddesinde, "Özel güvenlik görevlilerinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
b) Silahsız olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak.
c) 18 yaşını doldurmuş olmak.
d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahküm olmamak.
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahküm olmamak.
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak.
f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile engelli bulunmamak.
g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmak.
h) Güvenlik soruşturması olumlu olmak"; 11. maddesinde, "Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenir.
Şirketlerde eğitici ve temsilci olacaklar ile şirket ortağı tüzel kişi ortaklarında da kurucularda aranan şartlar aranır ve güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır.
Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde valiliğe bildirilir.
Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptal edilir.
Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamazlar." hükümlerine yer verilmiştir.
17/07/2012 tarih ve Genelge No:2012/71 sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesi'nin "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması" başlıklı bölümünde yer alan "Usül" alt başlıklı 6.1. maddesinin (ç) bendinde; "5188 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi (d) bendinde belirtilen şartları taşımasına rağmen hakkında yapılan güvenlik soruşturması olumsuz olan şahıslara çalışma izni verilip verilmemesine il özel güvenlik komisyonu karar verebilecektir." düzenlemesi yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin incelenmesinden, kanun koyucu tarafından Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesinde özel güvenlik görevlisi olmaya engel suç ve cezaların belirlendiği ve Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahküm olmamak, affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahküm olmamak, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak şartlarına yer verildiği, dolayısıyla hangi ceza mahkemesi kararlarının ve hangi suçlardan soruşturma ve kovuşturma altında bulunmanın özel güvenlik görevlisi olmaya engel olduğunun kanun koyucu tarafından açıkça belirlendiği görülmektedir.
Davacı hakkında . Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş bulunan kararların incelenmesinden; davacının adli para cezasına mahkum edildiği ve verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmekte olup, söz konusu kararların ise Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesinde sayılan bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyeti içermediği gibi maddede ismen sayılan suçlardan da olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından ise, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesi'nin "Kanunun 10. maddesi (d) bendinde belirtilen şartları taşımasına rağmen hakkında yapılan güvenlik soruşturması olumsuz olan şahıslara çalışma izni verilip verilmemesine il özel güvenlik komisyonu karar verebilecektir." düzenlemesi gerekçe gösterilerek davacı hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğundan bahisle dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Dolayısıyla davalı idare tarafından, davacının kanunen özel güvenlik görevlisi olmasına engel teşkil etmeyen ceza mahkemesi kararları gerekçe gösterilerek dava konusu işlemin tesis edildiği, bunun dışında ise davacı hakkında güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna ilişkin başkaca bir iddia ve belgenin ortaya konulmadığı görülmektedir.
Genelge ile davalı idareye verilen, Kanunun 10. maddesi (d) bendinde belirtilen şartları taşımasına rağmen hakkında yapılan güvenlik soruşturması olumsuz olan şahıslara çalışma izni verilip verilmemesine yönelik yetkinin, yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasına yönelik başkaca sebeplerin varlığı haline münhasır olduğu açıktır. Kanunun 10. maddesi (d) bendinde belirtilen şartları taşımasına rağmen haklarında verilen ceza mahkemesi kararlarının güvenlik soruşturmasının olumsuz kabul edilmesine gerekçe gösterilmesi yönündeki uygulamanın Kanun'un 10. maddesini anlamsız kılacağı ve hukuki belirsizlik yaratacağı şüphesizdir.
Bu durumda, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğuna ilişkin ileri sürülen ceza mahkemesi kararlarının davacının özel güvenlik görevlisi olarak çalışmasına hukuken engel olabilecek ve hukuken geçerli kabul edilecek bir nitelik taşımadığı, bunun dışında idare tarafından davacı hakkında başkaca bir iddia ve belgenin de ortaya konulmadığı anlaşıldığından, davacının özel güvenlik görevlisi kimlik kartı ve çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki . İdare Mahkemesi kararına yönelik davacının istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu . İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin . İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan . TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/07/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY :
Davanın reddine ilişkin . İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.
GÜVENLİK KORUMA-İŞ SEDNİKASI
Özel Güvenlik İşçileri Koruma Emekçi Sendikası